İZİN İSTEMEYİN!

İzin İstemeyin. Nezaket adı altında bazı insanlar fikirlerini beyan ederken şöyle başlıyor;

“haddim olmayarak….”

Nezaket kılıfına sarılmış öz güvensizlik, kendini yetersiz görme, karşıdakini büyük görme, fikrin beyanı için izin isteme…Ve bunu diplomalıların yapması ayrı bir trajikomik.

Karşımızdakileri o kadar büyütüyoruz ki gözümüzde hele ki adının önünde sıfat varsa adeta kutsallaştırıyoruz. Ve birçok kişi de kendine saygıyı bu kimlikliklerle sağlıyor.

“Kendinizi tanıtın” ya da “kimsiniz?” diye sorduğunuzda hemen kimliklerle söylenir isimler.

– Ben Prof.Dr. Xxx

– Ben avukat Xxx

– Ben öğr.görevlisi Xxx

– Ben X firmasının X departman sorumlusu Xxx

– Ben Pelinsu’nun annesi

– Ben Ahmet’in eşi

Halbuki “ne iş yapıyorsunuz?”, “mesleğiniz nedir?” diye sorulduğunda mesleki kimlikler söylenebilir.

Kimse sadece varoluşuyla kendisini ortaya koyamıyor. Çünkü birçok kişi varoluşunu özünden değil, kimliklerinden alıyor.

Doğru ya da yanlış kendine ait olan bir düşünceyi paylaşırken bile “haddim olmayarak” başlayan cümleler kimlikleri ne kadar devleştirip kimlikler karşısında kendimizi ne kadar zayıf, yetersiz hissedip davrandığımızın açık göstergesi.

Düşüncesini ifade ederken bile “haddim olmayarak” diye başlayanlar kendilerini özgür sanan ağır kölelerdir.

Bunları hangi sıfatla mı söylüyorum? Okumayı, yazmayı, araştırmayı, kahveyi çok seven, çayı iki şekerli içen, hata yapabilen, bazen yağmurda ıslanabilecek kadar mutlu, huzurlu, bazen dağları delebilecek kadar güçlü, bazen de yataktan çıkmak istemeyecek kadar güçsüz ve mutsuz hissedebilen Ayça Akın olarak.

Varoluşunuza sahip çıkabilmeniz dileğimle…

Ayça Akın
Instagram | Twitter