41 yıl önce bir yola çıktım, hâlâ yoldayım. Yolun sonuna gelene kadar neler yaşayacağım ve yaşayacaklarımdan neler öğreneceğimi bilmiyorum. Ama 41 yıl boyunca yürüdüğüm yolda da öğrendiklerim oldu.
- Klişelerle insan kendini var edemez, hayat da var edilmez.
- “İnsan(lar) değişmez” diye bir şey yok. Her şey basit bir adımla başlıyor. Yeter ki insan açık olsun görmeye, duymaya.
- Susmakla bir yere varılmaz. Herkesin bir dili var, o dili bulursan herkesle konuşulup, anlaşılabilir.
- Herkes, istisnasız herkes manipülatördür. Önemli olan fark etmen ve ona göre davranış belirlemen.
- Cesaret etmenin korkusu en fazla beş dakika seni esir alır. O beş dakikayı göze al, çok şey değişecek.
- Acıyı atlatmanın en kestirme yolu, acının içinden geçmektir ve acı her zaman kötü değildir. Sürekli mutlu, sancısız tek renk bir hayatın içinde gelişemez, insanları da kendini de tanıyamazsın.
- Uzun vadeli hedefler hapishanedir ve çok anlamsızdır. En uzun vadeli hedef en fazla 3 ay olmalı.
- Cümlelerin ve yüreğin okyanus ise senden çaldıkları su damlaları senden bir şey eksiltmez. Anlatmaya devam et.
- Dinle, insanların gözlerinin içine bakarak dinle.
- “Ben yalan söylemem” demek yalandır. Herkes yalan söyler, sadece güven sarsacak kadar dozu asla kaçırma.
- Duygularına fazla anlam yükleme. Hepsi gelip geçici.
- Kendini fazla ciddiye alma. Ölümün olduğu bir dünyada aslında bir hiçsin.
- Egolarını bırak. Çünkü son durakta beslediğin öfke, nefret, hırslar övündüklerin değil keşkelerin olacak.
- İnsan tecavüzcüsünü bile gün gelip affediyor. Unutamazsın, ama affedebilirsin ve yola devam edebilmek için affetmelisin.
- Sağlık sorunun yok ise canın ne istiyorsa ye. Dış güzellik boş ve saçmalıktır.
- Her zaman gülümsemek zorunda değilsin. Suratın da düşebilir, sokaklarda da ağlayabilirsin.
- “Aptallık bu” dedikleri… Kime, neye göre?
- Kabalaşma, ama nezaket denilen şeyi de abartma. Fazlası doğallığı götürür.
- Canın istiyorsa balığı, tavuğu elle ye. Bıçakla ya da elle yemek çok da bir şey değiştirmiyor.
- “El- alem…” Yok öyle bir şey.
- “Seni seviyorum”u bolca kullan. Duyan duyar, duymayan duymaz. Herkes kendi yüreğinden sorumlu.
- “Başarmalıyım” demek yerine “Neden başarmam bu kadar önemli ki?” diye sor. Aldığın cevapların çoğu sana başarının ya da başarmanın aslında çoğunlukla önemsiz olduğunu fark ettirecek.
- Senin hayatını, benliğini tehdit eden bir şey yoksa kaçma bir şeyden.
- Etiketleri abartma gözünde. Etiket sahibi insanlarda tuvalete gidiyor, seks yapıyor, hastalanıyor ve ölüyor.
- En fazla iki, üç dostun olsun. Ama onlar da hastalandığınızda, eczaneye gidip reçetenizi alanlardan olsun.
- Oku, bol bol oku.
- Tek başına olmaktan korkma. Orada kendinle buluşacaksın.
- Kendinle yüzleşmekten korkma. En fazla algın değişir, bu da iyi bir şeydir.
- Haklı olma çabası anlamsızdır. Mutlu olma çabası çok anlamlı.
- Herkesi sen sanma. Herkesin karakteri, bakış açısı farklı.
- Esnek ol. Katı olursan, en ufak bir darbede kırılırsın.
- En ufak şeyde doktora koşma. Kendi bedenini tanı.
- Zaman zaman zihin temizliği yap.
- Dokunmaktan korkma. Sarıl.
- Cinsellik doğru kişiyle olduğunda çok güzeldir. Doya doya yaşa.
- Parasız kalabilirsin, kaybedebilirsin…Her zaman yeniden başlayabilirsin.
- Hayat zor değil, zorlaştıran insanlar.
- Diploma, sertifika her şey değildir.
- İnsan olmak paylaşmaktır, ama insan aslında özünde hep yalnızdır.
- Olumsuz duygularını bastırma. Hastalanırsın. Birine karşı beslediğin güzel duyguları da kendine saklama.
- İltifat etme, bu hiç samimi değil insanların olumlu yönlerini takdirle yüzlerine söyle.
- Her şeyi bildiğini sanma, yol devam ediyor.