Dün doktorum şöyle dedi ve bir soru sordu; “Kızım bu ne, maşşallah amma kanlı canlısın. Özel bir şey mi yapıyorsun?” “Hayır, yapmıyorum” dedim ama sonra takıldım bu soruya. Alternatif tıp yoktu hayatımda, yaşam şeklime, yediğime içtiğime de hiç dikkat etmiyordum. Peki, ne yapıyordum?
1) Keşkelerim yok. İstediğim şey için elimden geleni yapıyorum. Olmuyorsa da ”denedim” demenin huzurunu yaşıyorum.
2) Gitmek isteyene “dur” demek yerine kapının yerini gösteriyorum.
3) “Seni seviyorum” demekten, “istiyorum”-“istemiyorum” demekten çekinmiyorum. Karşımdaki nasıl anlarsa anlasın beni ilgilendirmez, olumlu ya da olumsuz anladığı anlamın bedelini kendisi kendisine öder, ben değil.
4) Hayatımda olanlar bir kitap, her yaşanan, hayatıma giren her insan da bir hikayedir sonu gediyse o kitabın kapağı kapanır. Biten bitmiştir, yaşanan zamanında yaşanmıştır. Bu kadar basit.
5) Dünyada kafaya en son takılacak şey insan. Bunu da öğrenmişim.
6) Herkes ne verirse onu alıyor benden.
7) Bağırmak istiyorsam bağırıyorum, ağlamak istiyorsam ağlıyorum. Gizli, saklı yerlerde olmam gerekmez kalabalığın göbeğinde de ağlayabilirim.
8) İnsanlar lafla çok şey yapıyor, kaele almıyorum. “Hee canım hee” deyip geçiyorum. Eylemler kimi ne kadar kaele alacağımı belirliyor.
9) Karşımdaki kadın ya da erkek olsun önemi yok. Haddini aşana yerini bildiriyorum. Kelimeler ve bilgim silahım.
10) Televizyonu hayatımdan çıkaralı çok oldu. Çok okuyorum. Depresif müzikler dinlemiyorum olabildiğince.
11) Depresif, sürekli sorun konuşan insanları dinlemiyorum. Abartanların arkasından “ıyyy ne baydın be arkadaş” diyorum.
12) Olabildiğince minimalist yaşıyorum.
13) Karar verirken en fazla 24 saat düşünüyorum (düşünmüyorum bile) acabalara girersem çıkamam işin içinden. Kötü bir karar verirsem olsun, benim kararım sonuçta onun da tadını çıkarıyorum.
14) Herkesi, her şeyi affediyorum ama affettiğim insanla eskisi gibi olmuyorum.
15) Endişelendiğim anlarda endişeleniyorum. Kaçmıyorum.
16) Makyajla kafayı bozmadım. Dışarı çıkarken mükemmel olmama gerek yok.
17) Zaman değerli, hayat kısa. Lafı uzatmaya gerek yok. Merak ediyorsam soruyorum. Beklediğim gibi olursa bir an önce tadını çıkarırım olmazsa bir an önce yoluma bakar “yeni” yer açarım.
18) Müziği son ses dinliyorum.
19) Güzel olanı yaratmak için sebep aramıyorum. İçimden geliyorsa bitmiştir.
20) Bir şey beni heyecanlandırıyorsa, yapmam için dürtü varsa harkete geçiyorum. Sorgulamıyorum çok fazla.
“Farzet ki biraz sonra öleceksin, önemi var mı, değer mi?” sorusu… birçok durumda soruyorum. Bu her şeyin cevabını anında veriyor. Olay duygusal. Biriktirdiklerin, sustukların (iyi ve kötü) kendine çevirdiğin silahtır aslında. Hiçbir duygunu tutma. Bu kadar basit.
Sevgiler,
Instagram : aycakn
