Son günlerde “güçlü kadın” tanımlamasına taktım. Kimisi bununla çok büyük meziyetmiş gibi gurur duyuyor kimisi “güçlü kadın olacağım diye erkek oldum” vb. diyerek durumdan şikayetçi. Söyleyeceklerim yanlış anlaşılmasın amacım kendimi yüceltmek değil, yüceltilmekden hoşlanmıyorum bu yüzden de neredeyse ergenliğimden beri duyduğum “güçlü kız/kadın” tanımından da bu tanımla yaftalanmaktan da hoşlanmıyorum.
Otuzlu yaşımdayım sanırım otuzlu yaşımda bu tanımlamadan daha da rahatsız oluyorum hem kendi adıma hem de bu yaftalanmaya maruz kalan hemcinslerim adına.
Üç yaşımda başlayan ve ömür boyu sürecek kronik bir rahatsızlık (jra), hastanelerde, doktorların elinde geçen bir çocukluk sonrasında rahatsızlığımın zaman içinde getirisi olan fiziki deformasyonlardan dolayı gelen %59 engelli sıfatı, bireysel ve toplumsal baskılara karşı direniş, kendini var etme yolculuğu, üniversite hayatı, sosyal hayat, aşk hayatı, iş hayatı, aktivistlik…
Tamam ben de kabul ediyorum hiç kolay olmadı değersizleştirildiğim, hakarete, psikolojik baskı ve psikoloijk şiddete uğradığım günlerim çok oldu. Sahte kalplere, maskeli yüzlere çok şahit oldum. İkili ilişkilerimde hem ruhen hem bedenen kullanılmışlığım, aldatılmışlığım da var.
Cesaretle ve dürüstçe kabul edelim bunlar birçoğumuzun yaşadığı benzer şeyler dolayısıyla bana göre farklı kılan ya da “güçlü kadın” yaftasını yememiz için sebep değil.
Herkes işte, aşkta, sosyalde, toplumda benzer mücadeleler veriyor, bana kalırsa “güçlü kadın” tanımlamasının altında bile mağduriyet, kurban rolü, acıma psikolojisi var.
“Kadıncağız neler yaşamış, (yazık) helal olsun bak tek başına ayakta”
“Neler yaşamışsın, bravo kendi ayaklarının üstünde durmayı başarmışsın. Sen çok güçlü bir kadınsın”
“Neler yaşadım, hala ayaktayım.”
Eyvallah!
Pohpohlamayın. Sadece takdir edin ama gerçekten edin. Üzerinize düşen sorumluluğu üstünüzden atmak, bir şeylerden kaçmak için de kullanmayın bu “güçlü kadın” yaftasını.
“SEN güçlü bir kadınsın, neler neler başardın bunu da halledersin SEN”
Biliyor musunuz pohpohlayacağız derken pasifize etmeye de çalışırlar bu kadınları.
“Aaa, senin gibi güçlü bir kadına hiç yakıştı mı bu haller hemen toparla kendini”
Duruma eşlik eden SÖZDE sizi motive etmek, modunuzu değiştirmek adına zorla aktivitelere iten arkadaşlar vardır ki adeta hızlıca hayata, insanlara küsmeniz için ellerinden geleni yaparlar.
Yani diyorlar ki; “hissetiklerini, duygularını hiçe say onları bastır, bir şey yokmuş gibi davran. İltihap biriksin, biriksin ve sen ruhen kangren olup öl.“
Elbette kendi ayaklarının üzerinde durmak harika bir şeydir ama fark yaratan bir durum değildir bence.
Nedir biliyor musun aslında farkı yaratan ve gerçekten güçlü kadın olmak?
Geçmişi diline dolamak yerine “acıydı / güzeldi ama yaşandı, bitti” diyerek bırakıp geleceğe bakabilendir güçlü kadın.
Duygularını gizleyip “sen de kimsin ki…umrumda değilsin” tavırlarıyla dolaşmak yerine duygularını yaşayandır güçlü kadın.
Bir insanı ne kadar önemsediğini ama yeri geldiğinde de gerçekten önemsemediğini de taktiksel değil sözlerle değil davranışlarıyla, duruşuyla, mesafesiyle gösteren kadındır güçlü kadın.
Ağlamak istediğinde ağlayan, seviyorsa önce o söylesin demeden “seni seviyorum” diyebilen, beklemek yerine istediğini gidip alan, deneyen, elde edemiyorsa da vazgeçip defter kapatmayı bilen kadındır güçlü kadın.
Öz eleştiri yapabilen kadındır güçlü kadın.
Gururun ego şişkinliği, onurun kendine saygı olduğunu bilen “hatalıyım, özür dilerim” deme egosuzluğunu gösterip bireysel sorumluluk alabilendir güçlü kadın.
Her daim bir erkeğe “sana mecbur değilim” mesajını yayarak dolaşmak yerine yeri geldiğinde “sarılmana ihtiyacım var / sarılmanı istiyorum” diyebilendir güçlü kadın.
Susarak, hiç problem çıkarmayan ya da başkalarının sıkıntılarını da göğüsleyen değil, “bu benim sorunum değil, senin kendin çözmen gereken bir sorun bu” diyerek bireysel sınırlarını çizebilendir güçlü kadın.
Feda-kar. Fedanın olduğu yerde kar beklentisi vardır, öz-veri özden verilendir. Özden verilenin hesabı olmaz o zaten özdedir. Özde olan kendiliğinden, doğallıyla verilir. Fedakar olmak ile öz verili olmanın ayrımını yapabilendir güçlü kadın.
Sıkıntısını yansıtmayan değil, “bir sorunum var, konuşmaya/yardıma ihtiyacım var” diyebilendir güçlü kadın.
Sorun çıkarmamak ya da üstlenmek yerine sorunu – sorununu paylaşandır güçlü kadın.
“Ben aynı fikirde değilim.”,”Bu benim düşüncem/tercihim” demeyi, korkusuzca ifade etmeyi başaran, birey olabilmiş karşısındakinin de bir birey olduğunu kabul eden kadındır güçlü kadın.
Her daim bakımlı, fit olan değil kendini dağınık da bırakabilen dağınık da dolaşabilen kadındır güçlü kadın.
Hiçbir zaman mükemmel olmadığını, olamayacağını, kusurlarını kabul edendir güçlü kadın.
Cinselliğin insan doğasına ait olduğunu ve kendi cinselliğini kabul edip yeri geldiğinde talep edilen değil edendir güçlü kadın.
İstediği ve istemediklerini bilerek “hayır”larıyla “evet“leriyle kendi hikayesini yazabilendir güçlü kadın.
Sürekli etrafa ya da birilerine güçlü görünmek adına “ben güçlü bir kadınım” mesajını yaymak değil, güçsüz hissettiğinde “şu an gücüm yok” da diyebilendir güçlü kadın.
Tamirat işlerini yapmak, çivi çakmak, ağır esyaları kaldırmak güçlü kadın olmak değildir. Kendi parasını kazanan, toplantıdan toplantıya koşan, bilgisayardan kafasını kaldırmayan kariyerli, bakımlı, bir kadın olmak güzeldir ama bunlar içsel bütünlüğünü ve öz güvenini oluşturmamış bir kadını güçlü yapmaz. İlk fırtınada ağır darbe alır ikinci, üçüncüde yıkılır ve içten içe söylemeye başlar o şarkıyı;
“Yalnızım dostlarım, yalnızım yalnız”
Aldanmayın ortalıkta “ben güçlü bir kadınım” diye burnu dik gezinen gerçekten olmak yerine “güçlü kadın”ı oynayanlara. Hiç kolay değildir, zordur gerçekten güçlü kadın olmak ve bu gerçek güçlü kadınları bulmak. Ve bu kadınlar sahte pohpohlanmayı değil, gerçek takdiri hak ederler.
Hanımlar; güçlüyü oynamayın, gerçekten güçlü olun.
Ve siz beyler; güçlüyü oynayandan korkun. Yarın öbür gün fırtınası ağır olur güçlüyü oynayanların. Bir bakarsınız batarya bitmiş üzerinize yığılıp kalmışlar. Ya perte çıkacaklar ya da bataryayı doldurmak için sizin bataryadan (enerjiden) çalacaklar. Korkmayın gerçekten güçlü kadınlardan, onlara denk gelebilecek kadar şanslıysanız size ışık olurlar. Sizde de varsa o ışık birlikte ışıl ışıl bir keşif yolculuğuna yol alırsınız hem birbirinizi hem de hayatı. Dört dörtlük, fırtınasız olmaz yolculuk ama düşerseniz de ayağa kalkmayı birlikte başarırsınız.
