İnsanlar hep senin acılarını görür. Gördükçe ah, vah eder. “ACI” adı üstünde acıdır. Güzel yanı yoktur. Acıtır, tat kaçırır, can yakar. Doğrudur da ama tek yüzü mü vardır acının? Bunu sormazlar. Sana kattıklarını görmezler, sormazlar bile. Yaşadıklarımın erkenden bana kattığı en güzel şeydir “Acımı seçmek!” Acımı seçmeyi öğrenmek. Nasıl güzel bir özgürlük nasıl güzel bir hafiflik…Acı var, ama hangisini “acıtıyor” diye alıp içselleştireceğiz? Hepsini mi? Saçmalık!!! Hayatı da birçok kişinin gözünde saçma yapan da bu değil midir? Her acıyı seçmeden alıp kendimize katmak. İnsan acı çekmeye değer olanı belirleyip ona göre çekmeli acı denilen şeyi, ama o acıyı da hakkını vererek çekmeli. Belki ağlamalı belki “canım yanıyor” diye haykırmalı. Mazoşistlik boyutuna varmadan insana has duygularla “üzülmeye değersin” deme cesaretini göstermeli değdiğine inanıyorsa eğer…O bile başka bir lezzettir anlayana onun da keyfine varmalı. O yüzden yaşadığım-ız her şeye iyi ki…
Sevgiler,