Günümüzde birçok insanın ortak şikâyeti yorgunluk ve mutsuzluk. Sebep arandığında ise genellikle birileri suçludur ve aynı cevabı duyarız: “Etrafımda yorucu, toksik, insanlar var.” Çözüm olarak ne yapılır? Hayatlardan insanlar silinir, mesafeler konur, duvarlar örülür.
Giderek daha fazla insan huzurlu olmanın yolunu hayatındaki kişileri “silmekte” arıyor. Olumsuz biri mi? İyi gelmiyor mu? Çıkar. Stresli bir ortam mı? Uzaklaş. Tartışma mı çıktı? Duvar ör. Bir şey canını mı sıktı? Engelle.
Kısa vadede rahatlatıcı bir çözüm gibi dursa da uzun vadede yalnızlaştırır insanı bu tutum. Çünkü hayatın gerçeklerini engelleyemezsin. Şunu unutmamak gerekiyor; hayat her zaman inişli çıkışlı olacak. İnsanlar kusurlu, ilişkiler karmaşık, bazı olaylar kontrol edilemez olacak. Her tatsız durumda kaçmak, birilerinin üstünü çizmek, bir şeyleri yok saymak çözüm değil tükeniştir.
Bir düşün: sahildesin. Önünde dev dalgalar var. Sen tüm gücünle onlara karşı koymaya çalışıyorsun. Onları durdurmaya, bastırmaya… Ama ne kadar uğraşırsan uğraş, deniz aynı deniz. Dalgalar durmuyor. Sadece sen yoruluyorsun.
Tam bu noktada “sörf yapmayı öğrenmek” devreye giriyor.
O dalgaların içinde dengeni koruyabilmek. Duygusal dayanıklılık tam da burada başlar.
Hayat bazen seni zorlayacak. Bazen yorulacaksın. Ama bu, kaçman gerektiği anlamına gelmez. Belki de artık kaçmayı ya da savaşmayı bırakıp, “nasıl sörf yapılır” onu öğrenmelisin.
Çoğu yorgunluk fiziksel değil, zihinseldir. Sürekli “savaşmak zorundayım” diyorsan, savaşmadan dur bir bak, belki de savaşman gereken bir şey yoktur. Belki sadece dalgaya uygun hareket etmen gerekiyordur.
Olumsuzluklarla baş etmek her zaman birilerini hayatından çıkarmak değildir. Bazen tam tersine o ilişkiler içinde kendi sınırlarını, tepkilerini, beklentilerini yeniden yapılandırmaktır. Böylece ne savaşmak zorunda kalırsın ne de kaçmak.
Seni asıl yoran dalgalar değil. Onları durdurmaya çalışman.
Gerçek Huzur Kaçmakta Değil, Uyum Sağlamakta
Stres, olumsuzluk, çatışmalar… Bunlar hayatın doğal bir parçası. İş yerinde, ailede, sosyal çevrende her yerde karşına çıkabilir. Sürekli bu insanları, bu durumları – birilerini – hayatından çıkarmaya çalışmak bir noktada imkânsızlaşır. Daha da önemlisi gerçek iç huzuru dış etkenleri kontrol ederek bulamazsın. Çünkü dış koşullar sürekli değişir. Asıl güç, o koşullarda esnek kalabilmekte saklıdır.
Hayatını sadeleştirmek elbette kıymetli bir çaba. Ancak bu sadeleştirme bir kaçış değil bilinçli bir dönüşüm olmalı. Çoğu zaman insanlar, “negatif” gördüğü herkesi uzaklaştırıp, kendini steril bir alana çekmeye çalışır. Ama hayat steril değildir. Asıl mesele olumsuzluklarla baş ederken kendi dengeni koruyabilmektir.
Sörfçü Olmak: Duygusal Dayanıklılık Geliştirmek
Profesyonel bir koç olarak danışanlarıma şu soruyu sorarım: “Dalgaları durdurmak yerine neden onlarla sörf yapmayı denemiyorsun?” Duygusal dayanıklılık budur. Zorlayıcı durumlar karşısında yıkılmak yerine onlarla birlikte akabilmek, esneyebilmek.
Bu ne demek?
– Eleştiriye açık olmak ama ezilmemek
– Gerilimi hissetmek ama içinde boğulmamak
– Bir insanla çatışmak zorunda kalmak ama onu tamamen hayatından silmemek
Sörf yapmak her dalgayı bir tehdit değil, bir denge testi olarak görmek demektir.
Yorgunluğun Sebebi Mücadele Biçimin Olabilir
Çoğu yorgunluk fiziksel değil, zihinseldir. Sürekli “savaşmak zorundayım” diyorsan, savaşmadan dur bir bak, belki de savaşman gereken bir şey yoktur. Belki sadece durman, izlemen sonra da dalgaya uygun hareket etmen gerekiyordur.
Olumsuzluklarla baş etmek her zaman birilerini hayatından çıkarmak değildir. Bazen tam tersine o ilişkiler içinde kendi sınırlarını, tepkilerini, beklentilerini yeniden yapılandırmaktır. Böylece ne savaşmak zorunda kalırsın ne de kaçmak.
Dalgalara Değil, Dengene Odaklan
Hayatın doğasında inişler çıkışlar, stresli anlar, olumsuz insanlar ve beklenmedik durumlar var. Hep olacak. Onlara direnerek değil, onlarla birlikte akmayı öğrenerek var olabilir, inşa edebiliriz. Gerçek huzur dış dünyayı kontrol etmekte değil, iç dünyayı yönetebilmekte saklıdır.
Sörf yapmayı öğrenmek zor olabilir, ama bir kez öğrendiğinde o dalgalar artık seni yormaz. Seni taşıyan güç haline gelir.
Sörf yapmayı öğrenebilirsen, o dalgalardan keyif bile alabilirsin.
Sevgiler,
Ayça Akın
aycaakin.com | mindform.com.tr