ÖRDÜĞÜNÜZ DUVARLAR…

Abarttığınız bireysel sınırların bedeli var. Sizinle iletişim kurulduğunda önemli, yoğun, güçlü, gizemli, ulaşılması zor vb. insan profili çizeceğim diye “bireysel sınır” adı altında insanlara duvar örerek sır gibi saklayıp paylaşmadığınız mutsuzluklarınıza, dertlerinize ortak olunmamasının hesabını insanlardan soramazsınız.

Son zamanlarda pek bir moda “bireysel sınır” ifadesi. Olması gerekir tabii ki lakin çoğu kişi bireysel sınır çizmiyor, duvar örüyor. İkisi çok başka şeyler. İkisi de iletişimde ve ilişkide çok başka yönlere götürür insanları. Bireysel sınır çizdiğini sanıp aslında duvar örenler yalnızlaşır. Kibir öyle alıp yürümüş ki insanlarda yalnızlaşmalarına bile cevapları var; “Olmasın kimse, ben kendime yeterim.”

Yetmeyeceksiniz, yetemeyeceksiniz. Belki bugün değil ama bir gün insana ihtiyaç duyacaksınız. Belki bir gün hasta yatağınızda yatarken eczaneye gidecek birini bulamadığınızda anlayacaksınız bunu belki de hastanelerde tek başınıza şifa ararken. Belki de doğum gününüzde telefonunuzun hiç çalmadığını gördüğünüzde anlayacaksınız. Bir mutluluğunuzu “Biliyor musun beni mutlu eden şöyle bir olay oldu” diyerek paylaşmak için birilerini arama cesaretini bulamadığınız gün anlayacaksınız.

Bir de bahaneciler, duyarsızlar var. Zamanında çeşitli bahanelerle insanlara “bireysel sınır” adı altında duyarsız ya da duvar olanların o bahaneleri gerçek olduğunda sözlerine inanılmaz.

Mesela zamanında birilerinin mesajlarına sıklıkla cevap vermezseniz, aramalarına dönmezseniz yarın öbür gün gerçekten cevap veremediğiniz ciddi bir durumda olduğunuzda insanlar bunu anlayamaz. Çünkü artık ona öğretmişsinizdir aradığında bilerek cevaplanmadığını.

İşte bu ABARTILI bireysel sınırlar aslında kendinizi yalnızlaştırmak için attığınız tohumlar. İlla ki bir gün yeşerecek, meyvesini verecekler. İnsanlara söylediğiniz her ABARTILI “hayır” bir gün mutlaka kendinize dönecek olan yalnızlık oku.

Bireysel sınır çizin, ama kimseye duvar örmeyin. Bir gün mutlaka kendi elinizle ördüğünüz o duvarların ya arkasında ya da altında kalırsınız. Attığınız her abartılı “hayır” okunun gün gelir hedefi kendiniz olursunuz.

Sevgiler,
Ayça Akın
Instagram | Twitter