DİKKAT, KÖLE ARANIYOR!

Evlilik programına katılan Korcan Cinemre’nin rahat tavırları sosyal medya’nın gündemini oluşturacak kadar dillere düştü.

Video’yu izledim ve bir kez daha acıdım insanlarımıza.

Neden mi?

K.C. aday koltuğuna oturuyor, rahat tavırlar sergiliyor ve seçici hatun çocuğun şımarık olduğunu söyleyerek paravanı dahi açtırmıyor.

Ardından diğer yarışmacılar – yarışmacı deniyor herhalde o programlara katılanlara, bilemiyorum, her neyse…başlıyorlar fikirlerini paylaşmaya daha doğrusu eleştirmeye.

“Efendi olmalısın”

“Böyle olursan kimse seninle evlenmez”

“Şöyle yaparsan böyle olur, böyle yapmazsan şöyle olur” akılları vs.

Çocuk tek kelime etmiyor, savunmaya geçmiyor, sadece dinliyor çok gerek duyduğu yerde “doğrudur” diyerek durumu idare ediyor. Durumu idare ediyor diyorum, bana kalırsa çocuk oraya amaçlı çıkmış.

Toplumsal şekilciliğimizi gözler önüne sermek için, belki de kendi adına bu şekilciliğimizle eğlenmek adına çıkmış.
Çocuk kalıplaşmış şeylere dayatmalara bilinçlice gönderme yapıyor tabii bunu anlamak zeka ister. Ama gelin görün ki; toplumumuz çocuğu ilginç, saygısız, şımarık, ukala vs. kalıplara soktu.

Klasik sürüden olmazsan tü kakasın durumu.

O programda herkes çocuğu eleştiriyor ve olması gereken şekil neyse (onlara göre, topluma göre) onu anlatıyor. Yani sürüden olması için sürü kalıplarını çocuğa aşılıyorlar. K.C. işte tam da bu durumlarla, dayatmalarla, kalıplarla dalga geçiyor.

Adamın biri, “dürüst olacaksan sana bir soru soracağım” diyor ve çocuk çok net cevap veriyor; “hayır”

Ben buna bayıldım. Yalın ve net! Ne istediğini ya da ne istemediğini bilen bir duruş. Bravo!

Ama tabi bu duruş sürüye ters olduğu için çocuk şımarık, ukala, saygısız vs. ilan edildi. Seçici bayanımızda, “kendisi çok şımarık, şımarık biriyle işim olmaz” dedi.

Neyse…anlatmak istediğim tercihler değil, sevgi arayışında olupta aslında köle arayışlarımız.

Tüm sevgiler, “benim istediğim gibi olursan seni severim” mantığına dayandırılmış.

Programda çocuk hatun kişiye “naber?” diyor, hatun kişi afallıyor ve diğer bayan yarışmacılardan şu tepki geliyor;

“Bir kere sen önce yeni tanıştığın bir bayanla nasıl konuşacağını öğren, yeni tanıştığın bir bayana naber denilmez”

“Nasılsınız?” diye başlasaydı olurdu bu iş 🙂 – 1 yazıldı mı haneye…

Sonra ne o öyle yayıla yayıla oturmalar…O bacaklar sıkı sıkıya birleşecek! Ceket iliklenecek, hazır olda durulacak, elinde çicek buketi yoksa hiç görünme zaten ortalarda…

Televizyon programına çıkıyorsun, çeki düzen ver kendine. Şöyle otur, böyle konuş, şöyle yap vs.

Dayatmalar, dayatmalar, dayatmalar…

Kime, neye göre şekil vermeye kalkıyoruz?

Tabii ki kendimize göre.

Biz insan değil, bencil duygularımıza, egolarımıza köle arıyoruz.

Bize iyi kadın, iyi adam, kültürlü insan, klas insan, ideal eş, ideal ilişki vs. kalıpları çizmişler biz de o kalıpların peşine takılıp gidiyoruz.

Kopya karakterlerden eşi görülmemiş, sevgi sunmalarını istiyoruz, kopyaların içinde farklı olanı arıyoruz. Farklı olanı buluncada sürüden olmadığı içinde hemen tü kaka yapıyoruz.

Bence kendinizi gereğinden fazla ciddiye alıyorsunuz. Ulaşılmazı oynarken kafanızda ki kalıp modelleri karşınızdakine giydirmeye çalışıp köleleştiriyorsunuz.

Ne zaman ki, kafamızda ki modeli karşımızdakine giydirmeye çalışmaktan vazgeçeceğiz, ne zaman ki farklı olanı kafamızda ki modele uymuyor diye tü kaka ilan etmeyeceğiz, ne zaman ki karşımızdakini birey olarak kabul edeceğiz işte o zaman gerçek bir sevgi yaşama şansınıda yakalayacağız.

Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.motivasyonatolyesi.com
www.instagram.com/aycakn