KALDIMI ÖZÜNÜZDEN BİR ŞEYLER?

Son zamanlarda nefes alamıyor, boğulduğumu hissediyorum. Orada burada sevgi kelebeği modeline bürünerek sevgi mesajları verip sadece tribüne oynayan insanlardan gına geldi.

Hangisi gerçek hangisi sahte şaşırır oldum. Dengelerim bozulmaya başlamadı desem yalan olur.

“Mutlu olmak istiyorum” diyen insanların mutlu edildiklerinde sorgulamaları, altında bir anlam aramaları ya da ölçüsüz bir sevgiyle karşı karşıya kaldıklarında geri vites yapmaları…

Hayatı basit yaşamaktan bahsedenlerin yine hayatı zorlaştıranların kendileri olmaları…

“Kimse kimseyi değiştiremez”cümlesini ağızlarına sakız edenlerin değil değiştirmek, başkalarının hayatlarına müdahale etme hakkını kendilerinde bulmaları…

“Kadın cinsel obje değildir”in sıkı savunucusu olup sabahın köründe dahi o biçim makyajı yaparak ilk etapta kendi varoluşunu kişilik ve zekasıyla ortaya koymak yerine doğallıklarından uzaklaşarak yüzlerine sürdükleri çeşit çeşit boyalarla ortaya koymaya çalışmaları…

Sağlık için değilde sırf hava, hatta sırf kız tavlamak için sick packs (üst, orta ve alt karın kaslarından oluşan baklava şekilli kas grubu) yapmak için sözde spora gönül vermeleri…

Sırf “iyi insan” vizyonunu yaratmak adına bir sivil toplum kuruluşuna üye olmaları ama gram faydalarının olmamaları…

O, o an yanındayken yarını düşünüp o an’ın içine etmeleri…

Tartışma çıktığında “bana ne, önce o yazsın”, “cevap vermeyeyimde görsün” diyerek sırf kendi egosunu tatmin etmek ya da kendi üstünlüğünü “sevgilim”, “eşim” dediği yani sevdiği (sözde) insana ispatlamak için anlamsız kişisel savaşlara girmeleri…

Yarın öbür gün işler ters gittiğinde hemen yapılanların ortaya dökülmesi, “ama ben onun için şunu şunu yapmıştım kıymet bilmedi” deyip yaptıklarını karşıdakini elde tutmak için silah olarak kullanmaları…

Mutsuz oldukları ilişkilerinden her ortamda yakınmaları ama hala o ilişkiyi sürdürmeleri ve sürekli günah keçisi olarak karşı tarafı suçlamaları…

YETER! YETER! YETER!

Ben bu sahteliklere şahit olmaktan yoruldum. Zihnim kirlendi, zihnim yoruldu.

Tüm bu üzücü gerçeklerin tek bir sebebi var bana göre. Kimse kendisi olma cesaretini gösteremiyor, kimse kendisini kendi öz varlığıyla ortaya koyamıyor.

Sürekli sahteliklerle kendini ortaya koyma savaşı almış yürümüş.

Kendiniz bile kendinize oynarken mutlu olmaktan söz etmek, mutluluğu aramak salaklıktan başka bir şey değildir.

SİLKELENİN ve KENDİNİZE GELİN ARTIK!

İtiraf etmekle başlayın kendi özünüze dönmeye, tabii özünüzden bıraktıysanız bir şeyler.

Sevgilerimle
Ayça Akın
HEYKADIN Yazı Linki