KENDİNİZE Bİ UĞRAYIN!

Hiç beş dakika durup “Ben ne yapıyorum?” diye düşündünüz mü?

Basit gibi görünse de çok sert bir sorudur bu, insanı tokatlar. Bazen yerin dibine sokar bazen de fark etmediği değerini gösterir insana…Cesaret ister bu soruyu sormak. Çünkü GERÇEK cevapları bulmak için derine inmeye iter insanı ve birçok kimse o kazıyı göze alamaz.

Son zamanlarda ne kadar çok kibirli, öfkeli insana rastlıyorum bir bilseniz…

Yo yo yooo…sakın sebep olarak gündemdeki seçim konularını, ülke meselelerini, ekonomiyi sürmeyin benim önüme. Evet, bunlar hayatımızı etkileyen toplumsal konular ama içsel ve zihinsel meseleler bizim bireysel meselemiz.

O kazıyı yapmaya cesareti olmayanların gerekçeleri bunlar…Kendi varoluşsal sınırlarını çizemeyenlerin…Duygularını kendileri kontrol edemeyenlerin…Gönlünü genişletemeyenlerin…İşaret parmakları da dilleri de hep “o” diyenlerin…

Ustanın bir çırağı varmış, sürekli her şeyden şikayet edermiş. Bir gün usta çırağını çağırmış ve bir bardak su ile bir kaşık tuz vermiş eline, karıştırıp içmesini söylemiş. Çırak ustasının dediğini yapmış, içer içmez “Bu iğrenç bir şey” diye başlamış söylenmeye. ”Tamam” demiş ustası, bu sefer iki eli dolduracak büyüklükteki bir torba tuzu da alarak “gel benimle” demiş ve çırağı bir havuzun başına götürmüş; “tuzu havuza dök ve sudan iç” demiş.

“Nasıl tadı, tuzun tadını aldın mı?” diye sormuş usta. Çırak, “hayır” diye cevaplamış.
Usta; “yüreğini bardak gibi dar tutarsan her sıkıntı her insan sana rahatsızlık verir, ama bu havuz gibi genişletirsen her şeyden rahatsızlık duymaz, şikayet etmez, her şeye öfkelenmezsin” demiş.

TEPKİLERİMİZ ZİHNİMİZİN TUTSAKLIĞI, YÜREĞİMİZİN ÇAPINA GÖRE!

Kimimiz hemen her şeye tepki veriyor, çabuk taşıyor, şikayet ediyor, suçluyor…Kimimiz ise anlayış, hoş görü, şefkat ile yaklaşıyor…

Kendi doğrularımızı tek doğru sanma yanılgısı zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Sürekli “ben” demek zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Duygularımızı inkar etmek zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Maskelerimiz zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Etiketlerimiz zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Öğretilmişliklerimiz zihnimizi ve yüreğimizi daraltıyor.

Ben ne yapıyorum?” kazısını yapmadığımız için kendimizi tanımıyoruz, zihnimiz ne kadar özgür ya da tutsak, yüreğimiz ne kadar geniş ya da dar bilmiyoruz. O kazıyı yapmaya cesaret edemiyoruz çünkü bunların cevapları tüm yalınlığıyla o kazıda.

Beş dakika durun ve “Ben ne yapıyorum?” diye sorarak kendinize bi uğrayın. Kendinize uğramadan gitmeyin bu dünyadan, çok yazık olur!

Sevgiler,