BIRAKIN YAPSINLAR

Bu aralar pek bir yoğun zamanlar geçiriyorum. Hazır bayram tatilini de bahane ederek zamansızlıktan tamamlamaya fırsat bulamadığım projelerimi tamamlayayım dedim. Üçüncü kitabım, motivasyon atölyesi projemin çalışmaları, yazılarım vs. derken kafa yoruldu tabi, dağıtmak için okuyacak bir şeyler aradım ve bir yazı çıktı karşıma. Kime ait olduğunu bilemediğimden yazının alıntı olduğunu belirtmem gerekir. Yazı alıntıdır.

Başlık dikkatimi çekti önce.

Kızlarınıza söyleyin; mutsuz oldukları yerde durmasınlar.

Doğru mesaj içeren bir başlık, buraya kadar sıkıntı yok.

Yazı ise şöyle;

“Kızlarınıza söyleyin;

Mutsuz oldukları yerde durmasınlar. Değer görmedikleri zaman kendileri için şüpheye düşmesinler. Boyun eğmeyi, sessiz olmayı, ensesindeki tokadı ağzındaki lokmaya sebep etmeyi, istenince olmayı, istenmediğinde kenarda durmayı, kabalığa göz ummayı, yalana bahane aramayı, nezaketi hak etmeyi çalışmayı sevilmeyi koşul saymasınlar.

Olmuyorsa zorlamasınlar. Er ya da geç görecekleri gerçekleri anlamamak için, korkuyla, kendilerine dönüp hiç bakmadan, ne güzel olduklarını, ne kıymetli olduklarını unutmasınlar. Kızlarınızın gözünü açın, şımarıyorlar mı bırakın şımarsınlar, ‘kız çocuğudur yapar’a alışsınlar. Kız çocuklarınızı bırakın pırıl pırıl parlasınlar.
Umutla Dolsunlar.

Bir Babanın kanadını kırdığı bir kuşsa, hiçbir koca da bilmez o kız çocuğunun kıymetini. Çünkü ”o öyledir!” denilen her çocuk bir erkek çocuğu. Onu öyle de seven hep bir kız çocuğu, hep bir eş, hep bir anne. Kız çocuklarınıza ”ben böyleyim” demeyi öğretin.”

Yazı genel hatlarıyla ve vermek istediği mesaj açısından güzel fakat ŞIMARIYORLAR MI, BIRAKIN ŞIMARSIN, “KIZ ÇOCUĞU YAPAR”a ALIŞSINLAR??????????????

Dönüp dönüp, tekrar okudum bu cümleyi acaba ben mi yanlış algıladım diye.

Son zamanlarda o kadar çok şahit oluyorum ki kontrolsüz özgüven aşılayan ebeveynlere ve bu kontrolsüz özgüveni “ben” olmak, “kendisi” olmak, “dürüst”olmak, “ben böyleyim” demeyi özgüven sanan insanlara…

“Kimse vazgeçilmez değildir” cümlesini sakız gibi ağzına dolayıp, bu cümlenin felsefesine uyarak tek kalemde insan silmeyi kendine değer vermek sanan insanlara…

“Kimse vazgeçilmez değildir” diye diye insanlara kolay vazgeçmeyi, değer vermemeyi öğrettiniz.

“Kız çocuğudur – erkek çocuğudur yapar” diye diye insanlara saygı duymamayı öğrettiniz.

“Ben böyleyim demeyi öğren mutlu ol”diye diye bencil olmayı öğrettiniz.

Kontrolsüz bir özgüven aldı başına gidiyor. Bugün herkesin dilinden düşmeyen “insanlar çok değişti, insanlık öldü vb.” yakınmaları herkesin dilinde.

Mutluluğumu, kendi hayatımı kimseye teslim etmeyeceğim, birey olacağım derken başta kendimize zarar veren bireyler olduk.

Neden? Çünkü özgüvenle ego şişirmeyi karıştırır olduk.

Kendimize zarar veriyoruz çünkü her şey dönüp dolaşıp yine bizim tecrübe edeceğimiz geçeklere dönüşür.

Düşünsene,

“ŞIMARIYORLAR MI, BIRAKIN ŞIMARSIN, “KIZ ÇOCUĞU YAPAR”a ALIŞSIN.”
Bunu sen kendi çocuğuna söylüyorsun, bir başkasıda kendi çocuğuna…

Bu toplumu sen ben, senin çocuğun, benim çocuğum benim annem, senin baban vs. vs. oluşturuyor. Herkes bu tür söylemlerle insan eğitmeye, mutlu olmayı böyle öğretmeye kalksa ne olur bu toplumun hali?

İşte bugün şikayet etttiğimiz o insanlık ölür!

Ayça Akın
www.aycaakin.com