İKİ KOVA

Kolay insan siliyorum artık. Mesela “Nasılsın?” diye sorduğumda kendi derdini anlatıp anlatıp “sen nasılsın?” diye sormayan insanları direkt çiziyorum. Duyarsız, düşüncesiz, bencil insanların kaybı size bir şey kaybettirmez çünkü zaten yoklar. Kimsenin çöp kovası değilsiniz.Arkadaş, dost, sevgili, eş olmanız çöp kovası görevini de göreceğiniz anlamına gelmez. Tabii ki arkadaşlık, dostluk, sevgililik, eş gibi konumlar sorumluluk gerektirir ve bu sorumlulukların başında da dinlemek, paylaşmak gelir ama tek taraflı olan şey paylaşmak değildir. Paylaşmak en az iki kişi ile olan bir eylemdir. Tek taraflı bir şey varsa orada biri diğerinden faydalanıyor demektir. Böyle dengesizliğin olduğu bir yerde ne dostluktan söz edilebilir ne de duygusal bir ilişkiden. Çöp kovası olmayın.Birilerinin kirini, pasını, sıkıntısını size boşaltıp boşaltıp gitmesi sizi bir süre sonra yorar. Dinliyorsanız dinlenmeyi beklemek hakkınız. Parçası olduğunuz her şeyi talep etmek sizin de hakkınız.

Sizi “beklentili olmakla” suçlayacaklar. “Beklentisiz yap” aklını verecekler kendileri çok yapıyormuş gibi. Kanmayın. Kendi çıkarları kendi sorumsuzlukları için sizi manipüle etmekten başka bir şey değil o akıllar. Çekinmeden “evet bekliyorum” deyin. Nasıl ki karşınızdaki “nasılsın?” dediğinizde kendi dertlerini sıralamayı bekliyorsa siz de dinlenmeyi bekleyin. Değer veriyorsanız değer görmeyi bekleyin. Ne veriyorsanız onu almayı bekleyin. Alamıyorsanız durmayın orada gidin. Sizin de ruhunuz var ve beslenmesi gerek, tek taraflı olan şey ruhu tüketir. Unutmayın; birileri dostluk beklerken o dostluğu, o sevgililiği görmeyi beklemek sizin de hakkınız. Kimsenin çöp kovası olmayın. Olacaksa eğer bu kovalar iki tane olmalı.Sizi çöp kovası gibi kullanıp kendileri çöp kovası bile olmayı beceremeyenlerin yokluğu kayıp değil, büyük kazanımdır.

Sevgiler,
Ayça Akın