Biri, birine kaba, duyarsız, incitici hatta kötü davranıyor. Daha sonra bir şekilde devran dönüyor ya da özürünü diliyor ve incinen kişi bedel ödetmek ya da intikam almak için kaba, duyarsız belki de aynı şekilde kötü davranıyor. Daha sonra diğer kişi “ben özürümü diledim ama buna rağmen bana böyle davranıyor” deyip bu sefer o kişi kendini savunmaya geçiyor.
BÖYLE OLMAZ!
Birinin “ben intikam almayacağım” deyip döngüyü kırması gerekiyor. Aksi halde küslükler, öfkeler, nefretler katlanarak devam ediyor, olan zamana oluyor.
Hayatta hepimiz zaman zaman incitici sözlere veya kötü davranışlara maruz kalırız. Bazen insanlar düşüncesizce hareket eder bazen de bilinçli olarak kırıcı olabilirler. Ancak mesele yalnızca başımıza gelenler değil, onlara nasıl tepki verdiğimizdir.
Birisi bize kaba, duyarsız veya incitici davrandığında içgüdüsel olarak ona aynı şekilde karşılık verme eğiliminde olabiliriz. Adalet duygumuz ödeşmek veya bedel ödetmek ister.
Ancak burada büyük bir tehlike yatar: Eğer biz de aynı üslupla cevap verirsek bir kısır döngü başlar.
İlk inciten kişi kendisine yapılan karşılığı haksızlık olarak görüp yeniden saldırıya geçebilir. Saldırıya maruz kalan ikinci kişi ona karşı saldırıya geçildiği için tekrar savunmaya başlar ya da o da saldırıya geçer… Sonuç? Sürekli büyüyen bir öfke, kin ve düşmanlık sarmalı ve bitmeyen bir döngü.
Bu döngüyü kırmanın tek bir yolu var: Bilinçli bir şekilde intikamdan vazgeçmek. Bir tarafın “Ben bu oyuna katılmayacağım” demesi gerekiyor.
Peki, bu nasıl başarılır?
Öncelikle anlık duyguların esiri olmamak için kendimize zaman tanımalıyız. Öfke, kontrol edilmediğinde bizi yanlış adımlara sürükleyebilir. Durup nefes almak, yaşananları değerlendirmek ve tepkimizi bilinçli bir şekilde seçmek çok önemlidir.
İkinci olarak özür dilemenin ve affetmenin ne anlama geldiğini anlamamız gerekir. Özür dilemek her zaman karşımızdakinin beklediği gibi değişeceğimiz anlamına gelmez. Aynı şekilde affetmek de yapılan yanlışı onaylamak değildir. Affetmek, intikam almaktan vazgeçmektir. Bu, en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir çünkü kin ve öfke en çok onu taşıyan kişiye zarar verir.
Son olarak iletişimde açık ve yapıcı olmaya çalışmalıyız. Karşı tarafla duygularımızı dürüstçe paylaşmak bazen onların farkındalık kazanmasına yardımcı olabilir. Ancak karşımızdakinin değişip değişmemesi bizim kontrolümüzde değildir. Biz yalnızca kendi tepkimizi yönetebiliriz.
Unutmayalım ki intikam anlık bir tatmin sağlasa da uzun vadede daha büyük kırgınlıklara, hasarlara, kayıplara yol açar. Gerçek güç, incitildiğimizde aynı şekilde karşılık vermemek ve bu döngüyü bilinçli bir şekilde sonlandırabilmektir. Olan geçmişte oldu önemli olan bundan sonra nasıl bir yol çizeceğimizdir.
Sevgiler,
Ayça Akın
aycaakin.com | mindform.com.tr